Nilüfer, müzik kariyerine 1970'lerde başladı ve o zamandan beri Türk müzik dünyasında önemli bir yere sahip oldu. Kendisi sadece müzik kariyeriyle değil, hayvansever kişiliğiyle de tanınır. Özellikle kedilerle olan sevgisiyle bilinir.

Nilüfer'in kedi sevgisi, hayatının neredeyse her döneminde kendini göstermiştir. Kendisi, birçok kez röportajlarda kedilerle olan ilişkisinden bahsetmiş ve sokak kedilerine yardım etmek için çaba sarf ettiğini belirtmiştir. Ayrıca, Nilüfer'in evinde her zaman bir veya birden fazla kedi bulunur ve kedilere olan sevgisi hayranları tarafından bilinir.

Nilüfer, kedi sevgisiyle ilgili birçok hayır işine destek vermiştir. Bunlardan biri, Türkiye'de sokak hayvanlarına yardım etmek için kurulan bir vakıf olan Hayvanların Sesi Vakfı'dır. Nilüfer, vakfa yaptığı bağışlarla ve sosyal medya hesaplarında vakfın çalışmalarını duyurarak hayvanseverlik konusunda farkındalık yaratmıştır.

Nilüfer, kedi sevgisini müzik kariyerine de yansıtmıştır. Kendisi, 1984 yılında "Gözünaydın" adlı şarkısında kedilerden bahseder ve şarkıda "Kediler insanları öğretir" diyerek kedilerin insanlara öğretebilecekleri birçok şey olduğunu vurgular. Nilufer'in evinde beslediği 14 kedisi vardır. 

Nilüfer'in kedilere olan sevgisi, onun sadece bir hayvansever olduğunu değil, aynı zamanda bir hayvan hakları savunucusu olduğunu da gösterir. Hayvan hakları konusunda yaptığı çalışmalar ve hayvanseverliği halka yayma çabaları, Türkiye'de hayvan haklarına verilen önemi artırmıştır.

Nilüfer'in kedi sevgisi, onun sadece bir müzisyen değil, aynı zamanda bir hayvansever ve hayvan hakları savunucusu olduğunu göstermektedir. Kedilere olan sevgisi ve hayvanseverliği, müzik kariyerinde de kendini gösterir ve Türkiye'de hayvan haklarına verilen önemi artırır. Nilüfer, hayvanseverliği ve hayvan hakları konusunda farkındalık yaratmak için yaptığı çalışmalarla, birçok insanın hayvanlara daha iyi davranmasına ve hayvanlara daha fazla saygı göstermesine ilham vermektedir.